Satoshi Nakamato takma adını kullanan kişi ya da kişiler
tarafından oluşturulan Bitcoin adlı kripto para, blok zincir teknolojisiyle,
yani blockchain denilen sistemle çalıştığından, bu teknoloji de 21. yüzyılın
küresel ekonomisindeki yerini aldı. Bu konuyu ayrıntılı bir şekilde ele alırken
ilk olarak “blok zincir nedir?” sorusuna
bakmak gerekir.
Blokzinciri dijital
verilerin kopyalanmasına değil, dağıtılımasına izin vermektedir. Yani blokzinciri teknolojisi nedir sorusuna yanıt
verildiğinde, aslında yepyeni ve bilinenden farklı bir internet türünün
temeli sorgulanmış olur. Bu teknolojinin amacı ise aslında sadece Bitcoin
için olsa da, iş dünyası bu teknolojiye potansiyel kullanım amaçları buluyor. Bitcoin
2008'de icat edildiği günden bugüne, herhangi bir problem yaşamaksızın Bitcoin
blokzinciri sistemi sayesinde çalışıyor. Mevcut sorunların altında ise
yöntemsel hatalar veya sızma (hack) çabaları bulunuyor. Bu hatalar da ya
kullanıcı hataları ya da kötü niyetli insanlardan kaynaklanıyor. Aslında bu
teknolojiyi kullanmanız için elinizin altındaki telefon ve bilgisayarlar gibi
nasıl çalıştığını bilmeniz gerekmiyor. Fakat bu teknolojik devrime alıştıkça neden
günümüzün en önemli icatlarından biri olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Bilgisayarlarla dolu bir oda ve bu bilgisayarların oluşturduğu bir
ağa binlerce kez kopyalanıp dağıtılan bir hesap tablosu düşünün. Ardından
bu devasa ağın, söz konusu hesap tablosunu düzenli bir şekilde güncellemek
üzere tasarlanmış olduğunu dikkate alın. İşte şimdi blokzincirini anlamaya
başladınız. Bir blok zincirinde bulunan bilgi, sürekli ve düzenli bir şekilde
güncellenen ve paylaşılan bir veri tabanı halinde varlığını sürdürüyor.
Dolayısıyla bu ağı bu şekilde kullanmanın birtakım avantajları oluyor. Blokzinciri
veri tabanı tek bir belirli konumda muhafaza edilmediği için kayıtlar herkese
açık şekilde ve kolayca doğrulanabiliyor. Yani bu bilginin, bilgisayar
korsanları (hacker) tarafından erişilip bozulabileceği merkezi bir sürümü
bulunmuyor. Aynı anda milyonlarca bilgisayar içerisinde barındırıldığından veri
tabanındaki mevcut veriye internetteki herkes özgür bir şekilde erişebiliyor.
Blokzinciri internet teknolojisi gibi dahili bir dinamklik ve
sağlamlığa sahiptir. Ağ boyunca birbirinin kopyası veri blokları saklandığından
dolayı blok zinciri tek bir kuruluş, kişi veya kişiler tarafından kontrol
edilemiyor. Ayrıca, tek bir kırılma noktası bulunmuyor.
Blokzinciri kendini her 10 dakikada bir otomatik güncellemeye
programlanmış bir sistemdir. Kendi kendini denetleyen bir dijital sistem olan
ağ, işlenen her işlemi aralıklarla düzenli olarak güncelliyor. Bu işlemlerin
her birine ise blok deniyor. Bu sistem sayesinde, şeffaf bir yapıdaki verinin tüm
ağa gömülü ve tüm dünyaya açık olması söz konusu oluyor.
Diğer ve en önemli özelliği ise blokzincirindeki herhangi bir
veriyi değiştirmek için tüm ağda bulunan işlem gücünden daha büyük bir işlem
gücüne ihtiyaç duyulmasıdır. Bu ağı kırabilecek işlem gücünde bir bilgisayar
ise günümüzde mevcut olmadığından bozulamaz bir yapı gösterir. Bu özellik
teoride mümkün olsa da uygulama kısmında imkansızdır. Örneğin; Bitcoin toplamak
için tüm sistemin yönetimini ele geçirseniz bile, Bitcoin’lerin değerini 0
yapmış olursunuz.
Blokzinciri sistemi hesaplama yapmakla görevlendirilmiş
düğümlerden oluşur. Şu an aklınızda oluşan soru işareti doğal olarak,
“düğüm nedir” sorusudur. Düğüm, blokzincir
ağı zincirine bağımlı olarak çalışan, işlemleri onaylamak ve ilgili yerlere
aktarmakla yükümlü bir istemci çalıştıran bilgisayardır. Düğümler zincir
ağlarına katıldıklarında, otomatik olarak blok zincirinin güncel kopyasını indirir.
Bir araya gelen düğümler, internetin güncel işleyişinden tamamen bağımsız,
ikinci seviye ve oldukça güçlü bir ağ oluşturur. Ağa katılan her düğüm, blokzincirinin
üzerinde bir yönetici statüsünde oluyor ve ağa kendi isteğiyle katılıyor. İşte
tam da bu yüzden, ağın bir merkezi bulunmamaktadır. Bununla beraber, her bir
düğümün ağa katılmasının sistem tarafından ödüllendirilmesi var: Bitcoin elde
etme şansı.
Aslında her bir düğüm, hesaplamalı yapbozları çözmek için
birbirleriyle yarış halindedir. Burada ayrıca belirtilmesi gerekir ki Bitcoin,
ilk başta blokzincirinin merkezinde durmaktaydı. Günümüzdeyse artık sadece bu
teknolojinin sayısız uygulama alanından biri olarak görülüyor. Aşağıda oklar
yardımıyla tarif edilen sistemde, bir işlem gerçekleştirildiğinde neler olduğu
daha iyi anlaşılabilir.
(1) Bir kullanıcı işlem talebinde bulunur -- > (2) Talep
edilen işlem, düğüm olarak bilinen bilgisayarlardan oluşan bir P2P ağında
yayınlanır. --> (3) Doğrulama: Düğüm ağı, algoritmaları kullanarak işlemi ve
kullanıcıyı onaylar. --> (4) Doğrulanmış işlem; kripto para, sözleşme, kayıt
vs. verileri içerebilir. --> (5) Onaylama işlemi gerçekleştikten sonra,
işlem diğer işlemlerle birleştirilip kayıt defteri için yeni bir veri bloğu
oluşturulur. --> (6) Yeni blok mevcut blok zincirine kalıcı ve değiştirilemez
bir şekilde eklenir. --> (7) İşlem tamamlanır.
Günümüzde 1000’den fazla kripto para birimi bulunmaktadır. Blokzinciri
merkezi bir yapıya sahip olmayan bir teknoloji olduğundan, blokzinciri
içerisinde meydana gelen her şey sistemi etkiler.
İşlemleri doğrulamanın yeni bir yöntemi olan blokzinciri bulduğu
yeni uygulama alanlarıyla birlikte, mevcut ticaretin bazı özelliklerini
geçersiz kılıyor. Örneğin, borsa işlemleri blokzincir üzerinde saniyesinde
gerçekleşebilir, kadastro, tapu vb. belgeler tümüyle halka açık tutulabilir.
Kripto para işlemlerini kaydeden veri tabanı, blok zinciri teknolojisini
kullanan devasa bilgisayar ağı tarafından ortaklaşa yönetilmektedir. Yani Bitcoin'in
yöneticisi ağın ta kendisidir ve merkezi olmayan sistem, kullanıcıdan
kullanıcıya (P2P) prosedürüyle çalışmaktadır.
Sonuç olarak, en kısa ve basit anlatımıyla blokchain teknolojisinin
yaptığı şudur; Blokzincir internet kullanıcılarına değer yaratma becerisi
kazandırıp dijital bilginin doğrulamasını otomatik, bozulmaz, merkezi olmayan
bir sistem tarafından yapar. Peki, bu teknolojiyi kimler kullanıyor? Blokzincirinin
en yaygın kullanımı şu anda finans dünyasındadır. Dünya Bankası 2015'te
yapılan para transferlerinin 430 milyar ABD Doları’nı geçtiğini söylüyor.
Blokzinciri aracıyı ortadan kaldırdığı için her geçen gün daha çok
ilgi görüyor. GUI (Grafiksel Kullanıcı Arayüzü) masaaüstü teknolojisi
sayesinde, internet ve bilgisayar kullanımının herkese açılması gibi blokzinciri
kullanımı için de "Wallet" (cüzdan) isimli grafiksel kullanıcı
arayüzü de yaygın olarak kullanılır.
Bu uygulamalar internet üzerinden kripto para birimleriyle
alışveriş yapmak ya da yatırım amacıyla kullanılabilir. Kimlik doğrulama
çevrimiçi gerçekleşen işlemlerin en kırılgan halkasıdır. Blokzincirine gömülü
kayıt defterleri, kim olduğunuzu kanıtlamak için geliştirilmiş yöntemlerini ve
kişisel kayıtları sayısallaştırma olanağı tanır. Online işlemler bu
süreçteki kimlik doğrulama süreçleri ile yakından ilişkilidir. Gelecek yıllarda
cüzdan uygulamalarının, başka bir tür kimlik doğrulama ve yönetiminin de önünü
açacağı savunulmaktadır.
Blokzincir teknolojisinin en etkili olduğu alanlar arasında kripto
para yatırımcılığı öne çıkıyor. Siz de hemen Thodex üyeliğinizi başlatarak en düşük komisyon oranlarıyla işlem
yapın; ister banka hesabınız ister kredi kartı ile Bitcoin alın. Thodex
referans programına katılarak kazancınızı daha da artırın.